“Asıl mutluluk bu olsa gerek, ulaşmaya can attığımızın biraz öncesi.” Evren Erol, Bilge Karasu’nun bu cümlesinden yola çıkarak sergisinde bize mutluluğa ulaşma sürecini deneyimletiyor. Mutluluğu değil; ulaşma sürecini bizlere aktaran sergi, 17 Mayıs – 18 Haziran tarihleri arasında Bozlu Art Project Mongeri Binası’nda izlenebilir.
“Hep eksikler yaşayacaksın – ve hep, fazlalıklar… Yaşamın bu olacak işte: eksik-fazla” diyor Oruç Aruoba Evren Erol’un sergisinin düşünsel kurgusunun dayandığı “de ki işte” kitabında. Sergideki figürler, duruyor, düşünüyor ve yürüyor… Hareket halindeler ama “henüz” var(a)mamışlar. Mutluluğun, neşenin kıymetini asıl acı çektiğimizde, üzüldüğümüzde anlamıyor muyuz? Hep iyilik hali yok. O yüzden bu sergi de size sonsuz bir umut ya da mutlu son vaat etmiyor, yalan sözler vermiyor. Evren Erol’un heykelleri gibi hayatta heyecan duyuyoruz, yükseliyoruz, bölünüyoruz, parçalanıyoruz, sonra tekrar süreçlere başlıyoruz.
Heykeller, hayatta yaşadığımız süreçler gibi, sergi mekânında oda oda uçuştan düşüşe, maviden siyaha doğru geçiyorlar. Olduğunu düşündürüldüğümüz hedefler önemli değil; hiçbir zaman bir bütün de olmayacağız. Sadece “farkında” olmak yeterli bu hayat için, diyor sanatçı. Ben kimim, parçalarım nerede, köklerim nerede, bu heykeller gibi onlardan sıyrılmak için bir hareket etmek istiyor muyum?
Hayatı, “süreci” bizlere izleyicinin kendisini özdeşleştirebileceği, sanki kendisi olduğu heykel-karakter ile beraber yaşatıp “Sonrası”nın işte tam da o izleyicinin yorumuna bırakıldığı “Biraz Öncesi” isimli sergi 17 Mayıs – 18 Haziran tarihleri arasında Bozlu Art Project Mongeri Binası’nda izlenebilir.